Sesli içerik dünyasının kapılarını aralayan ‘Herkes Podcast Yapabilir’ kitabı, Özcan Yazıcı’nın uzmanlığıyla Majör Yayınları tarafından yayımlandı.
Kitapta, podcast’in yükselişi ve etkileri, kurumların stratejileri ve fırsatları detaylarıyla ele alınıyor. Ayrıca ses alanında yeni kariyer fırsatları ve yapay zekanın sesli içerikler üzerindeki etkileri de inceleniyor.
Podcast uzmanı Özcan Yazıcı ile podcastin neden bu kadar popüler olduğunu ve kurumlar için sesli içeriklerin önemini konuştuk.
Podcast 2004 yılından beri hayatımızda olsa da pandemi dönemi sonrası ivme kazandı. Ses temelli içerik üretiminin yükselişe geçiş sebepleri nelerdir?
Sesin yükselişinin birkaç nedeni var. Pandemi süreci elbette hızlandırıcı oldu ama esas hızlandırıcı bir müzik akış platformu olan Spotify’ın podcast’e tam da pandemi döneminde hızlı bir yatırım yapması oldu. Podcast, 2004 yılından beri Apple’ın iTunes içerisinde desteklediği ve bazı bağımsız platformların katkısıyla niş bir kitle üzerinden sessiz bir gelişim gösteriyordu; ancak Spotify süreci çok hızlandırdı ve popülerlik kazandırdı. Çok sayıda insan sesli içeriği tüketirken, milyonlarca kullanıcısı olan Spotify, içerik üretmek isteyen kişi ve kurumlar için cazibeli bir platform haline geldi.
Dijitalleşme sürecinde gazete okuyucuları online haber sitelerine, geleneksel TV izleyicisi Youtube, Netflix tarzı platformlara kaydı. Ses tarafında ise dinleyici uzun süre klasik radyo yayıncılığının hakimiyetinde kaldı. Henüz ses tarafında radyonun gücü sürüyor ama son 4-5 yılda podcast yayıncılığının dünyada ve Türkiye’de hızla gelişmesiyle önemli bir mesafe kaydedildi. Kaliteli podcast içeriği arttıkça podcast dinleyici sayısı arttı; dinleyici artmaya devam ettikçe podcast yayınlamak isteyen kişi ve kurumların sayısı çoğaldı. Bir başka etken de mobil yaşam içerisinde podcast’in “tüketilmesinin” kolay olması, yayıncılar açısından da videoya göre başlama eşiğinin düşük olması (telefonunuz bile yeterli) podcast yayıncılığına olan ilgiyi artırdı.
‘KAPSAMLI İLK TÜRKÇE KAYNAK’
‘Herkes Podcast Yapabilir’ kitabının temeli nasıl oluştu?
Ben aslında medya kökenliyim. Medya sektöründe yazılı basında uzun yıllar çalıştım, radyo ve TV programları hazırladım ve yayınladım. 2012 yılında Sosyalink markasıyla bir dijital ajans kurdum ve 2020 yılına kadar dijital iletişim danışmanlığı işleri yaptım. 2018 yılında Spotify podcast tarafına yatırım yapmaya başlayınca medya köklerimin de etkisiyle ses tarafının yükseleceğini fark ettim ve hızla bu alana yöneldim. Ancak podcast yayıncılığını öğrenebilmek için yeterli bir kaynak olmadığı gibi zaten teknolojisi dahil her şeyin anlık olarak kurulduğu, geliştiği dinamik bir süreç yaşanıyordu. Ben de uluslararası kaynakları takip ederek, sektörü yakından izlemeye ve öğrenmeye çalıştım. Ancak benim gibi podcast’e ilgi duyanların yararlanabileceği, kendi yayınlarını geliştirebilecekleri Türkçe kaynağın olmaması nedeniyle LinkedIn’de haftalık bir bülten yayınlamaya başladım. Çok büyük bir ilgi gördü ve 3-4 ay sonra ciddi bir temel kaynağın ortaya çıktığını fark ettim. Bülten sayesinde kendi yayınlarını başlatan çok sayıda insan oldu. ABD ve Avrupa’da podcast üzerine yazılmış çok sayıda kitap olmasına rağmen Türkçe kapsamlı bir kaynak kitap olmaması beni bülten için ürettiğim içerikleri temel alarak bir kitap yazmaya yöneltti.
Bu kadar geniş kapsamlı ilk kaynak kitap olma özelliğini taşıyor bildiğim kadarıyla. İçeriğinde hangi sorulara yanıt aranıyor?
Kitabın çerçevesini oluştururken podcast’e ilgi duyan herkesin yararlanabileceği bir kaynak olmasına dikkat ettim. Hiçbir bilgisi olmayan bir kişi de temel ve orta düzey, hatta ileri düzey bilgisi olan herkesin yararlanabileceği bir çerçeve oluşturmaya gayret ettim. Okuyucu, podcast’in temel tanımından başlayarak, nasıl strateji geliştirebileceğini, isim seçme, format belirleme, yayın sıklığı, süresini hangi kriterlere göre belirleyebileceğini, nasıl kayıt ve düzenleme yapabileceğini, yayınını nasıl Spotify, Apple Podcasts gibi platformlarda yayınlayabileceğini, tanıtım ve promosyonu nasıl yapabileceğini ve podcast’inden nasıl gelir elde edebileceğini kapsamlı biçimde öğrenebilir.
Ayrıca kitapta sektörlere göre podcast fikirleri ve önerileri, yüzlerce podcast araçları ve kaynakları, podcast bilgi kaynakları ve podcast meslekleri hakkında bilgi edinebilirler. Yine geniş bir podcast kavramları ve terimleri de kitabın önemli kaynak bölümlerinden birisini oluşturuyor.
‘PODCAST İÇİN KALİTELİ İÇERİK YETERLİ’
‘Herkes Podcast Yapabilir’ yaklaşımının gerekçesini nasıl açıklıyorsunuz?
Kitap için seçmiş olduğum isimden de anlaşılacağı gibi, yeterli ilgi ve motivasyonu olan herkes podcast üretebilir. Eğer yeterli düzeyde bilgi edinir, nasıl bir podcast içeriği üretmeniz gerektiğini belirler, kaliteli bir içerik oluşturmaya odaklanırsanız rahatlıkla kendi podcast’inizi geliştirebilirsiniz. Kitap da bunun yapılabileceğini anlatıyor. Bir video içerik üretmek, hatta online yayıncılık yapmak belli maddi ve diğer fiziksel koşullara bağlıyken, podcast yayınlamanın eşiği oldukça düşük; çoğunlukla iyi bir fikir ve kaliteli bir içerik oluşturmanız başarılı bir yayın için yeterli. Spotify ya da bağımsız bazı sunucu hizmetlerini kullanarak ücretsiz olarak bile başlayabilirsiniz. Sessiz bir ortamda, telefonunuza kayıt yapmanız bile başlamak için yeterli. Tek yapmanız gereken podcast’i iyi anlamak.
‘Herkes Podcast Yapabilir’ kitabını kimler okumalı?
Bunun en kestirme yanıtı, mesleği, konumu, işi ne olursa olsun podcast’e ilgi duyan herkes olabilir. Kitabı olabildiğince teknik terimlere boğulmadan, herkesin kolayca okuyabileceği bir dille yazdım. Ses tarafı videoyla birlikte önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecek ve iletişim süreçlerinin ana omurgasını oluşturacak. Özellikle dijital iletişimin giderek kaotik bir hal aldığını düşünecek olursak, değer odaklı, nitelikli topluluklara ulaşmak isteyen kişi ve kurum temsilcileri, uzmanlığını paylaşmak ve yeni topluluklara ulaşmak isteyen profesyoneller, hedef kitleleriyle duygusal bağ kurmak isteyenler, özellikle Z kuşağına ulaşmak isteyenler, özetle anlatacak değerli bir bilgisi, deneyimi, hikâyesi olan herkes kitabı okuyabilir ve kolayca kendi podcast’ini başlatabilir.
‘KURUMLAR İÇİN MUHTEŞEM BİR FIRSAT’
Kurumlar özellikle ses temelli içerik üretimi ve de kullanabilecekleri alanlar konusunda yeterince bilgi sahibi mi? Türkiye’de üretim ne düzeyde?
Özellikle pandemi döneminde podcast yayınlamaya başlayan epey marka oldu. Ama çoğu markanın bu dönemde podcast’e ilişkin iyi bir deneyim elde ettiklerini düşünmüyorum. Markalar “sesi” ve “podcast’i” henüz tam keşfedemediler. Çoğu podcast’i doğrudan pazarlama aracı gibi görüp, pazarlama karmalarının içine yerleştirdikleri için dinleyiciye ve hedef kitlelerine ulaşmakta zorluk yaşadılar. Bunun nedenlerini araştırmaya yönelmeyen bir kısım marka podcast’ten uzaklaştı ve hikayelerini daha başlamadan bitirdiler. Dinleyiciye bir “değer” sunmaya odaklanmadan podcast’i bir reklam ve pazarlama kanalı gibi gördüler. Oysa kimse 20 ya da 30 dakika sizin reklam konuşmalarınıza kulağını vermez. Dinleyicinin istediği içeriği değil, kendi reklam içeriğinizi sunarsanız dinleme oranı yakalayamazsınız. Dolayısıyla podcast’e ilişkin bir strateji geliştirmeye, orta ve uzun vadeli planlama yapmaya ihtiyaçları var. Bu vizyonu yakalayan markalar için muhteşem bir fırsat alanı olduğunu söyleyebilirim.
‘STRATEJİ GELİŞTİRİN VE HEDEF KİTLE ODAKLI İÇERİK ÜRETİN’
Bir podcast yayını hazırlamak isteyen kurumların başlıca geçeceği aşamalar hangisi?
Biraz önce de söylediğim gibi işe strateji geliştirmek ve plan yapmakla başlamak gerekiyor. Üzerinde çalışılmış, düşünülmüş, iyi tanımlanmış hedef kitle seçimi çok kritik. Spesifik bir uzmanlığınız ya da işiniz olsa da ya da geniş bir alanınız da olsa, kimin için podcast yayınlayacaksınız? Bunu iyi analiz etmek gerekiyor; ama çoğu marka ne yazık ki buna odaklanmıyor, kafa yormuyor. Hedef kitlenizi analiz ederek anlamalı, onların bir sorunun çözmeye, bir beklentisini karşılamaya odaklanmalısınız. Yani, onların 30 dakikasını istiyorsunuz. Zaman herkes için artık çok kıymetli. Hedef kitlenizin arzu edeceği, bekleyeceği, arayacağı ve hatta başka bir yerde bulamayacağı bir içerik geliştirmeye odaklanmak gerekiyor.
Bir başka önemli yön de bu podcast’i nasıl üretecek ve sürdürülebilir kılacaksınız. Ya bu konuyla ilgili organizasyonunuzda uzman bir ekip oluşturacaksınız ya da dışardan profesyonel olarak bu hizmeti sağlayacaksınız. Ve mutlaka, orta ve uzun vadeli bir plan yapacaksınız. Kısa süreçte podcast’ten geri dönüşüm sağlamak, topluluk oluşturmak neredeyse imkânsız. Ama başarılı olunduğunda hedef kitleyle başkaca hiçbir mecranın sağlayamadığı bir bağ kurma şansı elde ediliyor.
Siz aynı zamanda bir podcast ajansına da sahipsiniz. Bu alanda eğitimler de veriyor, atölyeler de düzenliyorsunuz. İçerik üreticilerinin ilgisi nasıl?
Hem bireysel hem de kurumsal düzeyde podcast’e ilgi gerçekten çok fazla. Bugüne kadar Nilüfer Belediyesi’nin desteğiyle 5 eğitim atölyesi gerçekleştirdik. 20 kişi ile sınırlı her atölyeye çok sayıda başvuru geliyor. Bu da kendi podcast’lerini yayınlamak isteyenlerin ilgisinin arttığının en somut göstergesi.
SES ALANINDA YENİ KARİYER FIRSATLARI
Ses alanında yeni meslekler doğduğunu da söyleyebilir miyiz?
Ses tarafına yatırımlar arttıkça bu alandaki uzmanlık alanları da genişliyor. Anlatı (sohbet) formatında bir podcast’i kaydetmek ve yayınlamak için bir kişi ve onun uzmanlığı yeterli olabilirken, proje düzeyi karmaşıklaştıkça ve kurgusal operasyonlar arttıkça proje içerisinde görev yapanların sayısı da artıyor. Türkiye’de podcast yayıncılığı henüz bu aşamaya ulaşamamış olsa da zamanla sektör gelişecek. ABD’de özellikle sektör içinde birçok meslek şu an bile oluşmuş durumda. Örneğin, podcast yapımcısı, yayın kayıt teknisyeni, podcast içerik editörü, ses yapımcısı/düzenleyici, podcast sunucusu, podcast pazarlamacısı, podcast etkinlik yöneticisi gibi farklı pozisyonlar da meslekler var. Yakın zamanda bu meslekler arasında yapay zeka temelli çözümler üreten farklı uzmanlık alanları da eklenecek. Kendini bu alanda geliştirmek isteyenler için harika fırsatların olduğunu düşünüyorum. Özellikle iletişim fakültelerinde okuyan gençlerimize buradan ışığı yakmış olalım. Bu alanda kendinizi geliştirin, uzmanlaşın, okulun sunduklarıyla yetinmeyin; çok büyük fırsatlar geliyor.
‘YAPAY ZEKA SEKTÖRÜ KÖKTEN DEĞİŞTİRECEK’
2024’te sektörde ne gibi gelişmeler bekleniyor? Yapay zekanın podcast ekosistemine etkileri neler olacak, öngörüleriniz nelerdir?
Dünya bir yapay zeka devrimi yaşıyor. Kasım 2022’de OpenAI’ın ChatGPT’si ile başlayan bu süreç her geçen hafta derinleşerek büyüyor. Tüm sektörleri etkilediği ve dönüştürdüğü gibi podcast sektörü de bundan bağımsız değil. Açıkçası yakında yapay zeka temelli muhteşem ürün ve hizmetlerle karşılaşacağız. Örneğin bugün bir podcast geliştirmek için mikrofon, kayıt cihazı, (telefon, bilgisayar, mikser), stüdyo ortamı gibi belirli fiziksel koşulları sağlamak gerekirken, şu anda bile tüm bunlara ihtiyaç duymadan metin temelli podcast üretmek mümkün. Yani yapay zeka ile bir metni sese dönüştürmek, hatta başlık, açıklama metinleri gibi tamamlayıcı diğer unsurlarını da yapay zekayla çözmeniz mümkün. Podcast fikirleri, bölüm içerik önerilerini bile ChatGPT gibi yapay zeka araçlarıyla geliştirebilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, doğru soruyu sormak ne yapmak ne üretmek istediğinizi belirlemek. Bu, zamanla belirli imkan ve işleri kolaylaştırırken, süreci daha analitik düşünebilme, hedef içerik üzerinde yorum yapabilme yeteneği gibi başkaca yetkinlikleri beraberinde getirecek. Ama şurası kesin, yapay zeka podcast sektörünü de kökten değiştirecek.
(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)